TARİHÇEMİZ
ARPADERESİ KÖYÜ TARİHÇESİ
      Köyümüzün tarihçesi üç yüz yıllık bir geçmişe dayanmaktadır.  Köyümüz Şu an Amasya İli, Taşova ilçesine bağlı kendi halinde bir köydür. Köyün kuruluşu hakkında kesin bir bilgi olmamasına rağmen köyümüzdeki köy büyüklerinden alınan bilgilere göre Köyümüz şimdiki Köyağasigil diye anılan veya Mustafabeyler sülalesi ile bilinen köy sakinlerinin dedesi Mustafa Bey Amasya Merkezde ikamet ediyormuş, Kendi adına yaptırmış olduğu ve halen Amasya Merkezde Mustafabey camisi olarak kullanılmaktadır. İsmail ATALAY, Abdullahpaşa ATALAY, Alişen ATALAY isimli büyüklerimizin dedeleri, Mustafa bey Osmanlı döneminin ortalarında Aile efradını toplayarak şimdiki köyümüzün bulunduğu köyümüzün kuzeyindeki derenin ağız kısmına yerleşmişlerdir.  
 
 
       O dönemde Köyümüzün diğer halkı herkes kendi tarlasının içinde ikamet ediyormuş, Mustafabey ve ailesinin geldiğini ve yerleştiğini duyan çevredeki sülaler şimdiki köyümüzün bulunduğu mevkiye gelir yerleşirler. Artık köy oluşmuştur. Bu köye bir isim koymak gerekmektedir. Köyümüzün Kuzey batısındaki donuzluk deresinin kenarında, köyün küçük mezarlık diye tanımladığı mezarlığın batısında arpaderesi mevkii vardır.  Bu mevkiinin ismi köyümüze verilmiş olup, Köyümüze ARPADERESİ ismi konmuştur. Daha sonra bu yerleşim yerine çevre köylerimizden de gelenler olmuş ve Köyümüz çok kalabalıklaşmıştır. Şu anda köyümüz yaklaşık 100 hane ikamet ettiği tahmin edilmektedir. Çevremizdeki bütün köy ve kasabaların isimleri değiştiği halde Arpaderesinin ismi değişmemiştir.
       Köyümüz 1943 yılı Erbaa - Lâdik – arasının çok yoğun etkilendiği deprem meydana gelir.  Bu deprem 26–27 Kasım 1943 gecesi saat 02.30’da gerçekleşti. Depremden kaçarak kurtulanlar o geceki acı manzarayı hatıralarında hep taze tutarak anlatırlar. Sanki şimdiyaşarmış gibi üzülürler. Köyümüzün evleri ahşap kerpiçden olduğu için çok can kaybı ve yaralanmamalar oldu. Deprem sabaha kadar aralıklarla sürdü. Köyümüzdeki çoğu evlerin alt katları ahır olduğu için hayvanlar öldü. Köyümüzün halkı için hayvanların ölümü de büyük bir acıydı. Çünkü köylülerimizin geçim kaynağı hayvancılık ve tarımdı. Tarım hayvanlarla yapılıyordu. Köyümüze İlk elektirk 1978 yılında geldi. 1980. li yıllarda köyümüz Ekonomik nedenlerle çevremizdeki köyler gibi İstanbula büyük göç verdi. Günümüzde sevindirici olay oldu, emekli olan büyüklerimiz köyümüze geri dönerek betonarme ev yapmaya başladılar. Köyümüz modern bir şekil almaya başladı. Geriye dönüş hızla devam etmektedir.